TOPRAK ALTINDA SAKLI İBRİK VE NEREDEEEN NEREYE
Posted in DENEME YAZILARIM on 4 Haziran 2017
Garip başlıklı bir hikâye. Hikâye dediysem de olaylar tam anlamıyla gerçek.
İletişim fakültesinde öğrenciyim. Hocanın toplumla ilgili bir değerlendirme yazısı hazırlayın demesi üzerine işçi hakları ve insan hakları ile ilgili bir konu seçtim kendime. Bu konuda eski gazete küpürleri de arıyorum.
Bu sebeple meraklı gözlerle gezerken bir ihtiyar amca gördüm. Yeni bırakıldığı anlaşılan beyaz sakalıyla sevimli bir kişiydi. Fakat ürkekti. Biraz uzaktan kendisini fark ettirmeden izlemek geçti içimden ve izlemeye başladım. Amca etrafına endişeli gözlerle bakıp taradıktan sonra toprak zemin altından bir kapağı açtı ve içinden bir ibrik çıkararak abdest aldı. Bu durum merakımı celbetti doğrusu. Yavaşça yanına yaklaştım. Amca beni fark edince şöyle bir irkildi ve korkulu gözlerle bana baktı.
Amca dedim. Gördüğüm kadarıyla abdest aldın. Ne bu korku?
Abdest mi dedi korkuyla ne diyeceğini, ne yapacağını bilemeyerek.
Korkma dedim namaz yaklaşıyor ben de abdest alıp seninle sohbet edebilir miyim?
Abdest mi alacan dedi şaşkın ve ürkek bir ruh haliyle. Sohbet dedin hemi dedi.
He amca, abdest dedim. Yine yüzüme sorgulayan gözlerle baktıktan sonra ibriğe dönerek bak senden abdest almak isteyen biri daha dedi ve tabii evladım buyur.
Oturup abdest aldım. Amca yine ürkek bir şekilde kapağı açarak ibriği toprak altına sakladı.
Amca niye böyle endişelisin ve ibriği niye böyle toprak altına gizliyorsun?
Amca, benim samimiyetimi anlamış ve güven gelmişti. Ne yapıyorsun, sen kimsin diye sordu.
Öğrenciyim, işçi ve insan hakları konusunda bir yazı hazırlayacağım.
Bunun üzerine otur anlatayım dedi ve başladı anlatmaya. Bu ibrik benim can dostum. Ben özel bir fabrikadan emekliyim. Niye özel, devlette iş bulamadın mı diyeceksin. Ben sanat okulu mezunuyum. Bizim zamanımızda çok değerliydi ve devlette de kolay iş bulabilirdik. Bu amaçla gençlikte, devletin işçi alacağını öğrenerek başvurmak için kuruma gittim. O zaman KİT denen devlete ait Tekel, Seka gibi yerler. Kurumun önünde uzun bir kuyruk. Ben de kuyruğa girdim. Fakat evden çıkışta annem ibriği elime tutuşturdu. Oğlum kuyruktan ayrılma namaz vakti gelirse ibrikten abdestini alır namazını kılarsın dedi. Ben de beklerken ezan okundu zaman geçti baktım daha çok zaman alacak, abdest alayım dedim. Hemen oracıkta abdest almaya başladım ki biri geldi sen ne yapıyorsun burada diyerek cevap vermemi beklemeden ibriğe bir tekme atıp devirdi.
Sen de kimsin niye ibriğimi devirdin dedim. Biz devrimciyiz dedi. Senin gibilere burada yer yok boşuna bekleme seni burada yaşatmayız.
Ben de korkuyla müracaat etmeden oradan ayrıldım ve özel bir fabrikada işe başladım. Yine bir gün namaz vakti ibriğimi aldım abdest alacağım. Bir de baktım biri geldi yine ibriğe bir tekme ve ibrik devrildi. Ne yapıyorsun sen de kimsin dedim. Ben sendikacıyım devrimciyim dedi. Bir daha görmeyeyim yoksa senin için iyi olmaz. Ben de devirimciymiş dedim kendi kendime.
Devirimci değil amca devrimci diye düzeltmek sitedim. Bırak oğlum görmüyor musun gelip gidip ibriğimi deviriyorlar devirimci işte dedi. Güldüm Cuk oturdu amca dedim Anlamadı ne dedin diye sordu. Doğru dedin amca doğru dedin diye tasdikledim. İşte o andan itibaren ibriği saklamaya ve gizli gizli abdest almaya başladım.
Hem biliyor musun bu ibrikten benden başka abdest alan ikinci kişisin. Diğeri kimdir? Bir doktordu dedi. Nasıl yani? O doktorda senin gibi abdest aldıktan sonra bana kendi başından geçeni anlattı. Doktor yedek subay eğitim okulundayken arkadaşları ile gizli gizli namaz kılıyorlarmış. Bir gün sıraları üst üste yığılmış bir dershanede namaz kılarken görülmüşler ve dershaneyi amacı dışında kullanmaktan sorgu sualsiz ceza almış, notları iyi olmasına rağmen dereceye girememiş. Yani anlayacağın askerde de okumuş yazmış doktorun başına da aynı şeyler hemide devletten gelmiş dedi ve anlatmaya devam etti.
Hani 28 Şubat dönemi derler ya o zamana ait de bir anım var. Emekli olmuşum. Küçücük bir dükkân açtım. Hanım börek çörek tatlı gibi şeyler yapıyor ben de dükkânın önüne koyduğum masada insanları doyuruyorum. Bir gün, dükkân önünde aha bu ibrikten yine abdest alırken bir başçavuş ve yanında iki asker geldi ve ibriğe bir tekme attıktan sonra sen ne yapıyorsun başındaki takke de ne oluyor sen devlete karşımı geliyorsun diyerek bağırdı. Yok, haşa devlete karşı gelmek kim ben kim dedim. Ben anlamam bir daha görmeyeyim dedikten sonra askerlere işaret etti. Askerler yanlarında getirdiği tabelayı duvara çaktılar. Baktım ki asker giremez yazıyor. Asker girmiyor ki içeride yer yok zaten diyecek oldum. Ben anlamam ne içeride ne dışarıda asker olmayacak diye yine çıkıştı. Hâlbuki fakirim asker gelir karnını doyurur kimi zaman para verir kimi zaman veremez. Askerime yazık. Tabii bende de yine bir korku ve ibrik yine saklandığı yere.
Çok şükür amca o dönem bitti dedim. Bu sefer de yok yok dedi şimdi de fitnocumu neymiş, başları Amerika’da olan birileri varmış böyle takke takan ibrikten abdest alanları hükumeti destekliyorlar diye fişliyorlarmış diye devam etti.
Amca dedim Fetöcü Fetöcü ama senin dediğin daha güzel oldu fitnocu. Onlar da bitti amca dedim sevinçle. Biz bu ibrikten abdest alan takke takan gençler var ya 15 Temmuzda onların devrini kapattık. Korkma artık dedim. İbriğini saklama takkeni de tak. Artık baş örtülü askerler, polisler, hâkimler, savcılar, milletvekilleri, bakanlar hatta alnı secdeli cumhurbaşkanı ve başbakan var dedim.
Heyecanla ve coşkuyla sahi mi diyon evlat sahimi diyerek inanmak için bana defalarca takrar ettirdi. He amca he korkma dedim. Amca, iyi ki hafiften sakal bırakmaya başlamışım ondan da korkuyordum dedi.
Bunun üzerine ibriğine sarıldı kucaklaştı gözleri yaşlı, ibriğim gördün mü artık sana kimse tekme atmayacak kimse devirmeyecek dedi. Ama bir hüzünle, artık sana ihtiyacım kalmadı gizlenmeden çeşmeden abdest alabileceğim takkemi takabileceğim, namazımı kılabileceğim diyerek hüngür hüngür sevinçle ağladı ağladı.
Evet dostlar artık ibrikler, takkeler ve insanlar özgür, korkular bitti. İşte benim insan hakları ödevim. Neredeeen nereye?
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı 04.06.2017
Güzelbahçe Belediye Başkan adayı, İzmir 1. Bölge 25. Ve 26. dönemM. V. A. Adayı