SAĞLIKTA 17 YIL ÖNCE

SAĞLIKTA 17 YIL ÖNCE
Bugünü değerlendirebilmek için özellikle geçmişte durum neydi bilmek lazım. Özellikle 30 yaş altı gençlerimiz geçmişi bilmemekte yapılanları değerlendirememektedir.
Şunu öncelikle belirtelim. Sağlıkta 17 yılda gelinen yer ve yöntemler dünyayı hayran bırakmıştır. Şu anda birçok Avrupa ülkesinden daha gelişmiş bir sağlık sistemine sahibiz. Bunu biz demiyoruz Avrupalılar söylüyor.
Şimdi 17 yıl önce çocuğu, eşi veya kendisi hasta olan bir kişi doktora ve hastaneye nasıl ulaşır ve tedavi ve ameliyat olmak için neler yapmalıydı bir görelim.
1- Önce işyerinden (özel yada resmi farketmez) patrondan veya amirden sevk kâğıdı almalıydı. Amir o sırada yoksa beklemeliydi. Çünkü sevk kâğıdı olmadan sağlık ocağına veya SSK dispanserine gidemezdi. Öğleden sonra sevk kağıdı alabilirse ancak ertesi günü sağlık ocağına veya dispansere gidebilirdi. Sağlık ocağı veya dispansere gitmezse hastaneye ulaşamazdı.
2- Sağlık ocağı veya dispansere gittiğinde mevcut 5-6 doktordan biri poliklinik yaptığından (diğerleri oturuyordu çünkü poliklinik yoktu) tek poliklinikte sıraya girer, muayene olacak zaman olmadığından şikayetin ne dedikten sonra muayene olamadan ilaç yazdırırdı. Hastaneye gitmesi için ise doktor sevk etmeliydi. Doktor hangi bölüme sevk istiyorsun diye sorar eğer isterse sevk ederdi. SSK lı isen dispanser doktoru reçete yazmışsa orada bulunan eczanede hangi ilaç verilirse onu almak zorundaydı. Doktorun ilaç tercihi yoktu. Eğer sağlık ocağına giden memur veya Bağkur’lu isen reçeteni anlaşmalı eczaneden almak zorundaydınız. Her eczaneden ilaç alamazdınız.
3- Hastaneye sevk edildiyseniz o gün hastaneye gitseniz, hop nereye kardeşim sıra yok bugün muayene olamazsın derlerdi. Gece 3 te gelip sıra alacaksınız diye de gırgır geçerlerdi. Gece 3 te hastaneye gittiğinizde kendinizi ön sırada buldunuz diye sevinirken bir de bakarsınız önünüzde enaz 15 kişi görünüyor, fakat kimse yok. Bu nasıl olur diye bekleyenlere sorduğunuz da onların doktorun muayenesinden gelenler olduğunuzu öğrenirdiniz. (o sırada mesai olmadığından görevli memur yoktur ve saat 8 e kadar beklemelisiniz).
4- Sıra buldunuz ve içeri girdiniz muayene olacak zaman yoktur. Hastanede o branştan 5 doktor olsa da poliklinik olmadığından tek poliklinik bütün hastaneye gelen hastaya bakmak zorundadır. Doktor şikayetiniz diye sorar, siz doktor bey (hanım) muayene etmeyecekmisiniz diye itiraz edersiniz, oradaki personel usulca zaman yok kardeşim muayene olmak istiyorsan doktorun muayenehanesine gitmek zorundasınız derdi. Gitmediniz diyelim doktor tetkik istedi. Her tetkik hastanede yapılamıyor. MR, BT tetkikleri için dışarıda anlaşmalı özel sağlık kuruluşuna il merkezine gidersiniz. Bu da ancak ertesi gün mümkün olurdu. 3-4 gün sonra tetkikler tamamlayıp gittiğinizde o doktorun poliklinik günü olmadığından onun gününü bekle derlerdi. Sonuçta 1 hafta sonra doktora ulaştınız doktor ameliyat dedi. Oh şükür şu güne kadar ölmedim en nihayet ameliyat olacağım derken git ameliyat günü al dendiğinde sevinerek ilgili memura gidersiniz defter açılır ancak 6 ay sonra gün var denir. Siz o zamana kadar yaşarsam diye içinizden geçirirken, az önce birinin 2 gün sonrasına gün aldığını öğrendiğinizde sorduğunuzda görevli alay edercesine kardeşim doktorun muayenehanesine gidersen o, gün ayarlar diye cevap verir. Ama benim param yok derseniz başka çare olmadığını öğrenirsiniz.
Neticede bulup buluşturup muayenehaneye gittiniz. Doktor muayene ettikten sonra muayene ücretinden ayrı sizin maaşınızın enaz 3 katı para ister. Bu nedir doktor bey dediğinizde bıçak parası olduğunu öğrenirsiniz. Devletin hastanesinde bütün masrafın devlete ait olduğunu düşündüğünüz ve bu nasıl iş dediğinizde başka yol olmadığını öğrenirsiniz. Canınız burnunuzda yapacak bişey yok kabul eder parayı verir 2 gün sonrasına gün alır hastaneye gidersiniz.
5- Ameliyat için almanız gereken malzeme listesi diye elinize bir liste verilir. Bu ne dediğinizde bunlar hastanede yok dışarıdan alacaksınız bu malzeme olmadan ameliyat olamazssınız cevabını alırsınız. Bir de adres verilir ve buradan alacaksınız doktor başka malzemeye güvenmiyor derler. Malzeme için gidersiniz eh oradada maaşınızı bırakır malzemeyi alır gelirsiniz. Bu sefer de odacı, kapıcı, sağlıkçısı elini açmış sizi bekliyordur. Hayırdır ne istiyorsunuz dediğinizde size bakmaları için bahşiş beklentisi içinde olduklarını öğrenirsiniz.
6- Ameliyat oldunuz 6-8 kişilik bir koğuşta yatarsınız. Doktor pansuman yapmaya gelir, bakarsınız yanınızdaki hastaya bir kişi pansuman yaparken sizin pansumanınızı doktor yapıyor. Sorarsınız o kim niçin ona o pansuman yapıyor benimkini ise doktor yapıyor. Öğrenirsinizki o kişi pansumancı denen bir kişi. Sağlık eğitimlimi diye sorduğunuzda nerede adam kaloriferci olarak girdi, sonra odacı oldu sonra da işini gördü pansumancı oldu bu sayede bahşiş alarak evler yaptı, ayrıca dışarıda sünnet yapıyor diye ilave ederler. Doktorun muayenehanesine gitmeyen kişinin pansumanını o yapıyor diye eklerler.
7- Gebelik hastalık olmadığı ve isteğe bağlı olduğundan SSK gebelik için SSK hastanesi de olsa bakım, tedavi ve tetkik ücretini ödemezdi.
8- Sünnet isteğe bağlı olduğundan ve hastalık olmadığından hastanelerde sünnet yapılmazdı.
9- Yatalak hasta için hastanede yer yok yapacak başka birşey yok eve gidin derlerdi. Evde kim bakacak biz nasıl yapacağız dediğinizde özel birilerini bulun bakımını yaptırın denirdi.
10 Hastaneye sosyal güvenceniz yoksa başvurduğunuzda ise (geçmişte milletin yarısının sosyal güvencesi yoktu) işiniz daha da zor. Paranız yoksa ameliyat olamaz, hastaneye yatamazsınız. Acil bile olsa yatıp tedavi olduktan sonra taburcu olmanız için paranız yoksa senet imzalarsınız ödemezseniz evinize icra gelirdi. Hastanız vefat ettiğinde bile para ödemezseniz cenazenizi alamazsınız. Cenazeniz rehin kalırdı.
11- Bağkurlu Tıp fakültelerinde ve eğitim ve araştırma hastanelerinde muayene ve tedavi olamazdı. SSK lı hastalar SSK hastaneleri dışında muayene ve tedavi olamazdı. Şimdiki gibi hastane ve doktor seçme hürriyeti yoktu.
Bu kadarına bile insanın ört ki ölem diyesi geldiğinden daha fazlasını anlatmayayım.
Arkadaşlar 17 yıl öncesi Türkiye’yi anlattım Afrika’yı değil. Böyle bir Türkiye’mi bugünkü 5 yıldızlı otel gibi en modern hastanelerin olduğu, bıçak parasının olmadığı, istediğiniz eczaneden her ilacı alabildiğiniz (geçmişte kanser vb birçok hayati hastalığın ilaçlarını devlet ödemezdi), evde ücretsiz bakım hizmetlerinin yapıldığı, yatalak hastaya devletin bakım ücreti ödediği bir Türkiye’mi istersiniz.
Kim yaptı bir düşünün. Hem de 17 yılda. Bir teşekkür bile hak etmiyor mu? Peki Erdoğan düşmanlığı niye?
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı     17.05.2019

Yorum Yaz