CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ, CHP, EKREM İMAMOĞLU, İNGİLTERE SARAYI VE PATRON İNGİLTERE Mİ?

Rahmi Turan’ın yazısı ile ülkemizi günlerdir meşgul eden olayın ana noktası Cumhurbaşkanlığı Külliyesine (onların deyimiyle saray ki saray kötü bir tanım değildir. Adliye Sarayı, Belediye Sarayı vb) bir CHP linin genel başkanlık desteği amacıyla gitmesidir. Burada iki kriter var birincisi bir CHP linin cumhurbaşkanlığına gitmesi suç gibi gösterilirken ikincisi CHP genel başkanlığı desteğini istemesidir. Şunu açıkça belirtmeliyim ki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Türk Milletine aittir. Külliyeye her Türk vatandaşı gidebilir ve gitmek asla suç değildir. CHP genel başkanlığı için sayın cumhurbaşkanından destek istendiği iddiası bir iftiradır, abesle iştigaldir. Sayın cumhurbaşkanımız böyle bir teklife ve görüşmeye asla izin vermez, şiddetle red eder ve etmiştir.

Şimdi bu mimvalde aynı zamana denk gelen başka bir saraya ve bir başka CHP liye dikkatinizi çekiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Ekrem İmamoğlu İngiltere sarayında kabul edildi. Tam da burada bam teli soruyu soralım. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gitmek bir CHP li için partisi tarafından suç görülürken İngiltere Sarayına gitmek icazet almak marifet gibi gösteriliyor. Ayrıca Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için icazet ve onay aldığı öngörülüyor. Türkiye Cumhuriyeti İngiltere icazeti almış kişilerce mi yönetiliyor ve yönetilecek. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti sömürge mi? Daha önce Kemal Derviş’in genel vali gibi Türkiye’yi yönlendirmesi ve yönetmesi akla geliyor.

Bunun daha da ötesi Ekrem İmamoğlu ABD, Avusturalya ve 8 Avrupa ülkesi Ticaret Odası başkanlarıyla İngiltere İstanbul Başkonsolosluğunda görüşüyor. Dikkat İstanbul Büyükşehir Belediye binasında değil İngiltere Başkonsolosluğunda. Buna anlam verebilmek mümkün değildir. İstanbul’u İngiltere mi yönetiyor ve Ekrem İmamoğlu İngiltere’nin memuru ve hizmetkarı mı?

Eğer bir görüşme yapılacaksa bu görüşme Türkiye Cumhuriyeti mülküne davet edilen kişilerce belediye binasında yapılmalıdır. Aksi durum İstanbul’u kim yönetiyor ve İstanbul hangi ülkeye aittir sorusunu akla getirir ve tamamıyla sömürge mantığını yansıtır.

Türkiye Cumhuriyeti asla sömürge değildir. Böyle bir tutum asla kabul edilemez. Ekrem İmamoğlu bir yunanlı seçimi kazandı diye bizzat Ekrem İmamoğlu yakın teşriki mesaide bulunduğu gazete tarafından dile getirilen iddiaya sessiz kaldığından. üzerinde kalan Ekrem İmamoğlu bizden değil Rum ve İngiliz memuru iddialarına sebep olur.

Dikkat eleştirimiz dışarıdan kredi almaya değil bu görüşmelerin İngiltere yönetiminde yapılmasıdır. Patron Türkiye’dir İngiltere değil.

29.11.2019    Uz. Dr Cengiz Sandıklı