BU, VATANI SATMAKTIR. ÖNCE İNÖNÜ KIBRIS’I VE 12 ADAYI VERDİ, ŞİMDİ DE BUNLAR BÜTÜN AKDENİZ VE EGE’Yİ VERECEKLER

İsrail ve ABD eski büyükelçimiz CHP İstanbul milletvekili Namık Tan TBMM kürsüsünden CHP adına “MAVİ VATAN MASALDIR” dedi.

Bu CHP, başına kim gelirse gelsin değişmeyecek. İsmet İnönü önce Lozan’da son Osmanlı Meclis-i Mebusanı tarafından Halep, Musul ve Kerkük dahil İstiklâl Harbimizin hedefi Misak-ı Milli sınırlarımız içindeki Kuzey Irak ve Suriye’yi verdi. Lozan’da 12 Adayı İtalya’ya terketti. Sonra 12 Adanın İtalyanlar tarafından bize bırakılacağının karara bağlanacağı 1947 Paris Konferansına “bizim kimsenin toprağında gözümüz yok” saçma mantığıyla katılmayarak 12 Adayı Yunana terketti.

Yine, Abdülhamit Han zamanında İngilizlerin Ruslara karşı bize yardım etmesine karşılık İngiltere”nin geçici kullanımına verdiği Osmanlı mülkü olan Kıbrıs’ı Lozan’da ağzına dahi almayarak terkeden İnönü, Kıbrıs’ın da Yunanistan’a kalmasına sebep oluyordu. 1960 Roma Antlaşması ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türk’ünün varlığını, Cumhurbaşkanı yardımcılığı yanında Türkiye’nin garantörlüğünü alan bu sebeple önce uçak kazasıyla öldürülmek istenen olmayınca 1960 kanlı darbesinin ardından şehit edilen rahmetli ADNAN MENDERES sayesinde Kıbrıs bugün Yunanın değil. Şimdi Yunanistan bu sebeple Kıbrıs’ta Türkiye’nin garantörlüğünü istemiyor.

Yani 12 Adaları ve Kıbrıs’ı burnumuzun uucundaki taş atsak ulaşacak Meis adasını Yunanistan’a bırakan İsmet İnönü bugün Ege ve Akdeniz’deki sorunların sebebidir. Yunanistan, küçücük Meis adasının kıta sahanlığını 200 km göstererek Kıbrıs’la birlikte bizi Akdeniz’de ve 12 Adaların verilmesiyle Ege’de bizi açık denize çıkamaz hale getirmek istediği gibi bütün deniz yataklarındaki kaynakların sahibi olmak istiyor.

Şimdi de, “Mavi Vatan” tanımlamasıyla Ege ve Akdeniz’de bütün haklarımızı yılmaz bir şekilde savunan, Libya ile Münhasır ekonomik bölge antlaşması yaparak Yunanistan’ı izinsiz Doğu Akdeniz’e çıkamaz hale getiren R. T. ERDOĞAN, emperyalistlerin (siyonistlerin) emriyle ülkemizde hain ve diktatör olarak ilan edildi ve ABD başkanı Biden’ın dostlarımızla (6+1 masa mensubu Millet İttifakı) devireceğiz dendi, suikastlerle ve 15 Temmuz darbe girişimi ile defalarca öldürülmek istendi. Neden? Şimdi anlayabildiniz mi?

Türkiye’ye önce PKK ile ve sonra FETÖ ile saldırarak bölmek ve parçalamak ve bu sayede Büyük İsrail‘i kurmak isteyen siyonistler yönetimindeki emperyalist güçler başarılı olamayınca ekonomik saldırıya geçtiler. Bu sayede (İLLE DE CEBİM) diyen para ve kafelerde ve restoranlarda keyif yapmak isteyen (ki bu refah seviyesini de ERDOĞAN kazandırdı) kitleyi satın almış oldular ve genel ve cumhurbaşkanlığı seçiminde Allah’ın inayeti ve aziz milletimizin eşsiz feraseti ile başarılı olamasalar da son yerel seçimlerde başarı kazandılar.

İşte, bundan güç alan CHP önce ülkemizi bölmek isteyen PKK partisi DEM (adı bile kan yani dem) parti ile ve FETÖ ile işbirliğini açıktan yapmaya başladı. Seçimle gelen seçimle gider absürt mantığıyla PKK ya kaynak aktaran belediyelere Kayyum atanmasına şiddetle karşı çıktı. Sanki seçimle gelenin vatan hainliği ve suç işleme özgürlüğü varmış gibi milleti güzel sözlerle aldatmaya çalışıyorlar.

Kuzey Suriye ve Irak’ta askerimizin varlığına engel oldukları gibi Ege’de savaş istiyormuşuz yaygarası ile ANADOLU gemimize ve diğer bütün silahlanmamıza karşı çıkıyorlar.

Son olarak hem de milletin kutsalı TBMM kürsüsünden (Mavi Vatan) masaldır Osmanlıyı geri getirmek istiyorlar diye haince emperyalist ve Yunan ağzıyla millete ihanet ediyorlar.

Bu sözler vatanı satmaktır. Vatana ihanettir. Bunlar iktidara gelirlerse ki Allah korusun, yapacakları budur. Çünkü efendileri dışarıdadır ve göbekten bağlıdırlar. Onlar sayesinde iktidar olacaklarını düşünüyorlar. Vatan, millet devlet ne olursa olsun ne istenirse vererek iktidar olmalarının tek ümidi propaganda ve para sahibi siyonist emperyalistlerdir.

Bunu, ABD başkanı Biden dostlarımızla Erdoğan’ı devireceğiz başaracağız diyerek açıkça ifşa etti ve bunlar da bunu açıkça kabullendiler ne yazık ki.

Fakat esas önemli olan CEBİM diyerek bunlara fırsat verenlerin üzerindeki vebaldir. Şehitlerimizin kanının, masum vatansever milletimizin ağır vebalidir.

Acaba uyanırlar mı bu yanlıştan dönerek (kanımız pahasına aç kalsak da önce vatan ve devlet) der mi bu CEBİM diyenler?

Uz. Dr. Cengiz Sandıklı 28.07.2024

Yorum Yaz