ALLAH GÖRÜR, ALLAH BİLİR, ALLAH VERİR


Bir garip Adem oğlu bir elma bahçesinin çitlerinin dibinde oturur her sabah. Sabahları bahçe sahibi sepet dolusu elmaslarla hergün önünden geçer. Bir gün bahçe sahibi garibin önündeki sepette boşken tam bir adım geçtiğinde içinde bir elma görür.
Geçer gider. Ertesi gün bakar ki yine tam o geçtiğinde sepetin içinde yine bir elma var. Böyle beş gün hep aynı durumu görünce bu adam ben geçerken sepetimden elma çalıyor diye düşünerek zaptiyeyi de yanına alır ve öyle geçer. Bakarlar ki yine garipin sepette bir elma var. Hemen garibin kolundan tuttukları gibi kadıya giderler ve kadıya adamın elma çaldığını söyleyerek şikayetçi olurlar.
Kadı garibe: “Bak ne diyorlar, adamın sepetinden elma çalıyormuşsun, sen ne diyorsun” diye sorar.
Garip: “Ben bilmem o bilir” der şikayetçiyi gösterir.
Kadı: “Be adam bu kişi yine seni gösteriyor. Sen eminmisin, göster bakalım elmalarını ve garibin elmasını” der.
Adam, elmalarını gösterir. Bir de garibin sepetindeki elmaya bakarlar. Garibin elması bahçe sahibinin elmasından çok daha büyük, çok daha kırmızı ve mis kokulu.
Kadı adama sorar. “Bu elma seninkilerden farklı. Emin misin senin sepetinden çaldığına” der.
Adam: “Evet kadı efendi farklı” der.
Kadı bu sefer garibe döner “sen ne diyorsun” diye sorar.
Garip bu sefer başını göğe çevirir, “ben bilmem O görür, O bilir, O verir” der.
Kadı adama dönerek: “Be hey gafil garibin önünden hergün geçer bir elma dahi vermezsin, istemesini mi beklersin, onu yalnız mı sandın. Allah kulunun ihtiyacını da edebini de bilir. Senden daha güzelini ona istemeden verir” der ve gönderir.
Kıssadan hisse alana ne mutlu. Allah ile beraber olan gariplerden olmak duasıyla!
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı. 05.02.2024

Yorum Yaz