ONE MİNUTE, İSRAİL, ARAP BAHARI, FETÖ VE UÇAN TÜRKİYE

31 Mart yerel seçimlerine 1 hafta kalmışken ülkemizin mevcut durumunu ve neler oldu, ne oyunlar oynanıyor, kimleri yendik ve amaçları neydi, vazgeçtiler mi gözden geçirmek ve dikkate sunmak istedim.

2009 Ocak ayında Davos’ta sayın Erdoğan İsrail cumhurbaşkanının yüzüne karşı tüm dünyanın gözü önünde “siz katilsiniz, çocuk katilisiniz” dedi. Herşey bu söz üzerine başladı. Tüm İslam aleminde göğüslerde Erdoğan resimleri ve (one minute) yazılarıyla gösteriler düzenlendi.

Peki o günlerde Türkiye ne durumdaydı? Erdoğan ve Beşar Esad kanka gibiydi. Türkiye Suriye ortak kabine toplantısı ve ortak askeri tatbikat yapılıyordu. Mısır!da Mursi cumhurbaşkanı seçilmiş ve Erdoğan’ın ağzına bakıyordu ve güçbirliği halindeydi. Tunus’ta o dönemki cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Tunus meclisinde biz biriz bayramkarımız bile aynı dedi. Libya’da Kaddafi her zaman Türkiye’nin sadık dostuydu. Şimdi bu haritayı göz önüne getirdiğimiz de arada İsrail’in kaldığını yani Türkiye tarafından kuşatıldığını görüyoruz. Üzerine “one minute” olayı olunca İsrail ve siyonistlerin yönetimindeki ABD ve batı ne oluyor, Türkiye nereye gidiyor korkusuyla sarsıldı.

Bütün bu gelişmeler neticesinde harekete geçildi ve Arap Baharı kandırmacası ile bu çember kırıldı. Suriye’de DAEŞ ve YPG taşeronluğunda iç savaş başlatıldı. Türkiye bu durumda gerçekleştirilmek istenen Suriye’de terörist devlet kurulması ve Akdeniz’e kadar güney sınırımızın kuşatılması planını gördü. Türkmen kardeşlerimizin de yok edilmek istendiği çok netti. Bu durumda Türkiye müdahale ederek ve harekatlar gerçekleştirerek bu planı bozdu.

Arap Baharı ile devrilen Kaddafi’nin Libyasında yeni kurulan yönetim İstanbul’da kuruldu. Bunu gören batı general Hafter’i silahlandırarak istikrarı bozdu. Fakat Türkiye meşru Libya hükümetine verdiği siyasi, ekonomik ve askeri destekle durumu düzeltti ve Akdeniz’de ortak (Münhasır bölge anlaşması) yaptı ve Akdeniz’i batı ve doğu olarak ikiye böldü ve kendi izni olmadan hiçbirşey yapılamayacağını gösterdi. Tunus’ta Nahda hareketi yine Erdoğan ve Türkiye paralelinde. Cezayir Fransa’ya başkaldırdı. Türkiye ile beraber olduğunu deklare etti.

Son olarak Mısır’la ilişkiler tekrar düzeltildi. Hatta Türk firması Mısır’da İskenderiye Limanını aldı.

Peki, Türkiye’de bu dönemde neler oldu? Mayıs 2013 de Gezi olaylarıyla çapulcu eşkıyalar kalkışma yapmak istedi fakat ERDOĞAN’ın güçlü siyaset, dirayet ve iradesi ile bu durum atlatıldı. Tabii, daha önce Şubat ayında MİT başkanı sayın Hakan Fidan’ı içeri alma operasyonu yine Erdoğan’ın harika zekâ ve iradesi ile def edildi. Bunlar yeterli olmayınca 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbesiyle ERDOĞAN devrilmek istendi fakat ERDOĞAN yine bu hain FETÖ operasyonunu def etti ve FETÖ ve paralel devlet yapılanmasını (PYD) ifşa etmiş oldu.

2014 Yerel Seçimlerinde, benim de gururla mücadele ettiğim bu seçim zafere ulaşınca Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde sayın ERDOĞAN’ın cumhurbaşkanı yolu açılmış oldu.

2014 cumhurbaşkanlığı ve 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde Ak Parti ve ERDOĞAN tek başına ve MHP dahil bütün partiler karşısındaydı. 2014 de sayın ERDOĞAN cumhurbaşkanı seçilmesine karşılık 7 Haziran 2015 tarihindeki genel seçimlerde Ak Parti tek başına iktidar olamadı. Bu seçim sonrası FETÖ Meral Akşener’le MHP de yönetime başkaldırdı ve MHP yi böldü. İşte bu seçim sonrası hem MHP yönetimi ve sayın Devlet Bahçeli ve hem de milletimiz durumun vehametini gördü ve 1 Kasım 2015 yılında Ak Parti tek başına iktidar oldu.

Bu seçim sonrası MHP ve sayın Devlet Bahçeli CHP ve Kandil partisi ile hükümet ortaklığına karşı çıktığı gibi ülkemizde oynanan oyunun farkına vararak sayın ERDOĞAN ile yakınlaşmaya başladı.

Fakat İsrail, ABD ve emperyalistler vazgeçmedi. 15 Temmuzda ordu içindeki FETÖ mensubu terörist rutbelilerle kanlı hain darbe girişimine kalkıştı ve aziz Milletimizin güçlü ve kahraman iradesi ve ERDOĞAN’ın feraseti ve liderliği ile darbeciler ve FETÖ devletten def edilmeye başladı.

İşte bu FETÖ cü hainlerin ordudan ve devletten, Tubitak’tan, Aselsan’dan atılması ile Türkiye uçuşa geçti. Kuzey Suriye’de zaferlerle sonuçlanan operasyonlar ve Kuzey Irak’ta yapılan operasyonlarla daha önce FETÖcü hain komutanlarla ve emniyet müdürleriyle tuzak kurulan Türkiye PKK yı boğdu ve eylem yapamaz hale getirdi ve bu yaz inşallah silinecek.

FETÖ nün temizlenmesiyle daha önce engellenen vatansever bilim adamlarımızın ve mühendislerimizin bilgi, beceri ve engin zekâlarıyla Türkiye uydular, İHA ve SİHA lar, KAAN, Milgem gemileri, denizaltılar, Anadolu uçak gemisi, sayın Selçuk Bayraktar’ın zekâsıyla Kızılelma, Akıncı ve diğer uçaklarla, milli mühimmatlarımızla emperyalizme bayrak açtı.

Sonuç olarak tam bağımsız, yönetimiyle ordusuyla, ekonomisiyle güçlü Türkiye inşa edildi. Artık uzaya giden uçmaya hazırlanan Türkiye var.

Fakat vazgeçmediler. Ellerindeki tek silahları ekonomik komplolarla saldırıyorlar. Milletimiz bu oyunu 28 Mayıs 2023 seçimlerinde gördü ve sayın ERDOĞAN’ı cumhurbaşkanı ve (Cumhur İttifakını) iktidar yaptı. Devam ediyorlar. 31 Mart yerel seçimleriyle son kurşunları özellikle İstanbul’da atmak istiyorlar.

İsrail Gazze’de başarılı olmak için ERDOĞAN’ı devirmek zorunda. Bu sebeple bu seçimler sadece yerel yönetim seçimi değildir. Yerel yönetimler ülkemizin kalkınması için çok değerlidir ve mutlaka emperyalist işbirlikçilerden kurtulması gerektiği gibi, Türkiye’nin önüne kurulan tuzakların da yok edilmesi için çok önemlidir.

uz. Dr. Cengiz Sandıklı. 24.03.2024

Yorum Yaz