SURİYE’DE NELER OLUYOR? RUSYA İLE CEPHELEŞMEMİ? TÜRKİYE DESTEKLEDİĞİ YEREL GÜÇLERLE VEKALET SAVAŞLARI ORGANİZE ETMELİ Mİ?

SURİYE’DE Rusya ile Astana ve Soçi mutabakatları, Afrin’deki Zeytin
Dalı Harekâtı ve Barış Pınarı Harekatı sırasındaki olumlu ilişkiler S400,
Nükleer Santral ve Türk Akım projesi ile zirve yaparken birden İdlib’te
Rejim eliyle İdlib’te saldırılar başladı ve sonuçta askerlerimizin şehit
olmasına kadar vardı.
Peki neden? Ne oldu da bu hale gelindi? Olaylarda zamanlamalara
dikkat etmek gerekiyor.
Türkiye’nin Libya ile Doğu Akdeniz’de “Deniz özel yetki alanları ve
askeri anlaşmaları “ yapması sonrasına mutlak bakmak gerekir. Rusya
Libya’da darbeci Hafter’i özel silahlı birliklerle ve her şekilde
destekliyor. Moskava’da Türkiye’nin bastırması ile yapılan ateşkes
toplantıları ve sonrası Berlin konferansı başarısızlığa uğradı.
Rusya Libya’da Esed benzeri bir Hafter yönetimi kurarak Afrika’ya
atlamak istiyor. Bu konuda önündeki en büyük engel Türkiye. Türkiye
aynı zamanda Suriye, Ortadoğu ve Libya’da ABD, Fransa, İsrail ve
diğerlerinin de önündeki en büyük engel. Bütün bu güçler bizim çevre
coğrafyamızda yeni haritalar oluşturmak istiyorlar ve birbirleriyle gizli
anlaşmalarla birbirlerinin eylemlerine göz yumuyor yada
destekliyorlar. Aynı SURİYE’DE Mümbiç’te ABD nin çekilip bölgeyi
Rusya’ta terketmesi gibi.
SURİYE’DE Rusya’nın Esed eliyle yaptığı da bu. NATO üyesi olsa da
NATOnun Türkiye’nin yanında olmayacağını biliyor. Bilmediği ve
hesaba katmadığı en önemli nokta Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin
asla kendi çıkarlarını korumada taviz vermeyeceği ve gerekirse silah
kullanabileceği.
Fakat artık yeni süreçler başlıyor. Erdoğan’ın Ukrayna gezisi sırasında
başlayan İdlib saldırısı ve Erdoğan’ın konuşmasında vurguladığı Kırım’ın
Rusya’ya ilhakına karşı çıkışı çok önemlidir. Geride İran’ın da Suriye’de
Esed desteği de dikkate alındığında Türkiye’nin bizzat kendisi kendi
ordusu ile savaşmak yerine muhtemelen önceden örgütlediği,
silahlandırdığı ve planladığı yerel muhalif güçlerle vekalet savaşına
girebilmesi ihtimal dahilindedir. Yani Suriye’de, Kırım’da ve İran
Azerbaycan’ında ve tabii Libya’da UMH hükümeti vasıtasıyla yeni bir
mücadele yöntemine evrilmektedir ve Türkiye bu şekilde davranmaya
mecburdur.
Bana yapılanın aynısını ben de sana yaparım stratejisi gerçekleşecektir.
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı. 03.02.202

Yorum Yaz