İNANAN İNSAN NASIL DAVRANMALIDIR?

Allah ve Allah’a inanmak. Hayatın sırrını içinde saklayan cümle. Evet hayatın sırrı. İnanan insan bu sırrı kavrayan insandır. Bütün varlığın yaratıcısı ve sahibi olan yüceler yücesi zat. O’nun güç ve kudretini, şefkat ve merhametini,adalet ve gazabını anlamak, Allah’ı çok sevmek ve aynı zamanda O’nun gazabından korkmak. İnanan insanın ilk yapması gereken budur.

Bütün evreni yaratmak ve ilk yaratılıştan itibaren daima onun üzerinde tasarrufta bulunmak, onu daima kontrolde tutmak ve yönlendirmek. Bu nasıl bir güç ve kudrettir? Böylesine güç ve kudret sahibi neler yapabilir? Bu zat nasıl bir ilim sahibidir? Aynı zamanda bu zat bütün yaratılanların ihtiyaçlarına son derece cömert davranacak kadar şefkatli. Hak’kın tek sahibi son derece adil,  güçsüz ve haklının güçlü savunucusu ve zalimlerin acımasız, şefkati gibi gazabı da sonsuz düşmanı yüce Allah. Doğrunun tek sahibi ve tek göstericisi. Yaratılanların en şereflisi, bütün ilimlerin birleştiği insanın yaratıcısı. O Allah ki bizim için en hayırlısını ve güzelini en iyi bilen.

Allah Kur’an-ı Kerim’de güç ve kudretini insanlara anlatmak için bir çok örnekler vermiş ve ardından düşünmez misiniz diye sormuştur. Allah daima insana düşünmesini emretmiştir. İnanan insanın daima yapması gereken de budur.

Allah insanı yarattığı ilk günden itibaren elçiler göndermiş ve doğru olanı göstermiş ve uyulmasını emretmiştir. O mübarek peygamberlere uymayan bir çok kavmi ise çok şiddetli felaketlerle yok etmiştir. Nuh kavmi, Ad kavmi, Semud kavmi, Sodom ve Gomore, Lut kavmi vb. Allah bu şekilde insanlara gazabını ve dünyadaki cehennemi göstermiştir.

Yüce Allah insana şeytanı da tanıtmış ve şeytandan sakınmamızı daima emretmiştir. Şeytan kötülüklerin tek yol göstericisi, insanın gerçek düşmanı, insanı Allah’tan uzaklaştırmaya çalışan lanetli.

İnanan insan Allah’ın bizi götürmek istediği cenneti arzulamalı ve şeytanın gösterdiği cehennemden uzak durmalıdır. İnanan insan Allah dediği zaman O’na olan aşkıyla gözleri yaşarmalı, kalbi heyecanla çarpmalı ve kendini dünyanın en mutlu insanı hissetmeli kısaca dünyada cenneti yaşamalıdır. Çünkü cennet Allah’a duyulan aşkta gizlidir. Allah’a aşk bütün sevgilerin kaynağıdır. Yunus Emre’nin dediği gibi ‘’Yaratılanı sevmek Yaratandan ötürü’’. Allah’a böylesine bir sevgiyle sarılan bir insan kötü olabilir mi, kötülük yapabilir mi?

İnanan insan daima niçin yaratıldığını anlamaya çalışmalı ve bilmelidir. İnsan Allah’a kulluk ve ibadet için yaratılmıştır. Bir sanatkarın sanatını göstermek için en güzel eserlerini yapmaya çalışması gibi Allah’ta ilmini göstermek için insanı yaratmış ve onu halifesi ilan etmiştir. İlim Allah’ın güç, kudret ve ilmini keşfetmek ve ondan faydalanmak için yapılmalıdır. Bütün ilimlerin sahibi yaratıcısı Allah’dır ve insana verilen en büyük nimet olan ve onu

 

-2-

hayvandan ayıran zekâsı sayesinde insan bu ilimleri keşfetmeli ve faydalanmalıdır.

Dünyada gelmiş geçmiş bütün canlıların benzer sistemlere ve organlara sahip olması onların bir evrim sonrası değil tek bir yaratıcı tarafından yaratıldığını gösterir. Yaratıcının tek olması. Aynı zamanda bu benzerlikler aklın hikmetini gösterir. Akıl ve bu benzerlikler sayesinde insan sistematize ederek canlıları öğrenebilmiş ve bundan faydalanmıştır. Bu benzerlikler olmasa aklın hiçbir değeri kalmazdı. Her şeyin farklı olduğu bir evrende öğrenmek mümkün olamazdı ve bunlardan faydalanmak imkansız olurdu. Hemen her hayvanda karaciğerin olması ve yaptığı işlerin benzer olması sayesinde insan çeşitli ilaçları ilk önce hayvanlarda deneyerek etkilerini ve dozlarını araştırmış ve sonra insanlarda uygulamaya koymuştur. Farklı olsaydı bu mümkün olabilir miydi? Demek ki insan Allah’ ın tek olduğunu ve aklının hikmetini de kavramalıdır. Allah tektir. Eşi benzeri yoktur. Doğmamıştır ve doğurulmamıştır. Evlat edinmemiştir. Sonsuz yaşam sahibidir. her şeyin yaratıcısıdır fakat yaratılmamıştır.

Dünyanın başlangıcı olduğu gibi sonu da vardır. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Bu şimdiki ilimlerce de doğrulanmıştır. Evren ‘’ol’’ emri ile birden olmuştur. Kur’an daki bu ifade zamanımızda Big Bang (büyük patlama) teorisi ile doğrulanmıştır. Evrenin genişlediği Kur’an da belirtilmiş ve zamanımızda bu doğrulanmıştır. Bunun gibi Kur’an- Kerim’in ilahi bir kitap olduğunu gösteren bir çok delil vardır. Her canlı gibi insan da doğup ölecektir. Ölüm mutlaka vardır. Hayat bir gün sonlanacaktır. Fakat ölüm esasta bir başlangıçtır. Sonsuz bir hayatın başlangıcı. İyi ve kötünün ayrıldığı, iyiliğin mükâfatlandırıldığı, kötülüklerin kimsenin yanına kar kalmadığı ve cezalandırıldığı sonsuz bir hayatın başlangıcı. Her öğretmenin çalışan öğrenciyi sınavdan geçirerek ayırması gibi dünya bir sınav alanıdır. İyi ve kötünün değerlendirildiği mükâfatın ve cezanın hak edildiği alan. Burada alınan notlar neticesi, sonsuz bir cennet hayatı ve geçici  veya kalıcı cehennem hayatı. İnanan insanlar mutlaka cennete gireceklerdir. Günahları varsa cehennemde cezasını çektikten sonra cennete gireceklerdir. Allah’ı inkar edenler veya ortak koşanlar cehennemde devamlı kalacaklardır. Cehennem azabı çok şiddetlidir ve devamlıdır. İnsanın elini ateşten çekmeden devamlı yanması gibi. Demek ki Allah’a iman şarttır.

Allah’a iman edildiği sürece O’nun sonsuz şefkatiyle her günahımız affedilebilir. Fakat kul hakkını ancak kul affedebilir. Bu Allah’ın insana karşı adaletinin en büyük göstergesidir. İnsan adına Allah karar vermemektedir. Bu  sebeple insan kul hakkına mutlaka dikkat etmeli ve helallik almalıdır. Aynı zamanda insan kendisi üzerinde kul hakkı kalmaması için affedici olmalıdır. Çünkü o kişi son derece mükemmel bir insan olsa dahi bu hak sebebiyle cehenneme gidecektir. Bizim sebebimizle kimse cehenneme girmemelidir. Allah’ın affettiği yerde biz ne olabiliriz? Hz. Ebu Bekir’in dediği gibi

-3-

‘’Allah’ım beni öyle büyüt öyle büyüt ve cehenneme koy ki başka kimseye cehennemde yer kalmasın’’ diyecek kadar başkalarının cehenneme girmesini engellemek. Bu ne ulvi bir düşüncedir. Yüce peygamberimiz Hz.Muhammed’in kendisine her türlü işkenceyi yapan insanlara dahi Allah’tan hidayet ve af dilemesi gibi davranmalıyız. Allah Kur’an da peygamberimize uymamızı emretmiştir.

İnanan insan Allah’ın emirlerini uygulamada son derece hassas olmalı ve yasaklarından sakınmalı ve sakındırmalıdır. Bu şekilde geçen bir hayatın her anı ibadet değerindedir. Allah’ın emrettiği bütün ibadetleri yerine getirmelidir. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi yarın ölecekmiş gibi ahret için, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmalıdır.

Özet olarak insan Kur’anı öğrenmeli ve anlamalı, O’na ve yüce peygamberimizin sünnetine uymalıdır. Bu, hem kendimiz, hem toplumumuz hem de bütün insanlık için tek doğru yoldur. Allah’ı dost edinmeli O’na aşkla sarılmalı, gazabından korkmalıdır.

 

Dr. Cengiz Sandıklı

Yorum Yaz