2023 SEÇİM SONUÇLARI, BAĞIMSIZLIK, BEKA VE MİLLETİMİZ NE DEDİ?

Öncelikle seçim öncesine hatta 1,5 yıl öncesine gittiğimizde ilk gördüğümüz olay Cumhur ittifakının “kararımız net, adayımız Erdoğan” sloganıyla adayını hiçbir pazarlık çirkinliğine girmeden ilan etmesine karşılık altılı masa denen ve masanın orta destek ayağı olduğundan örtü altında görünmeyen ortağı HDPKK sözde prensipler oluşturma, güçlendirilmiş parlamenter sistem sloganıyla aday çalışmalarına başladı. Bu birbuçuk yıl içinde aday ismi hiç konuşulmadı diye açıklamalar yapıldı. Uzun binlerce sayfalık prensipler bildirisi yayınlandı. Aday yıpranmasın diye isminin belirlenmediği açıklanınca bilinmeyen bir aday açıklanacak beklentisi oluşurken, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ismi sıklıkla dile getirildi. Hatta halk bu isimleri istiyor diye propagandalar yapıldı. Kemal Kılıçdaroğlu ismi anılınca, başta Kemal Kılıçdaroğlu hepsi yalanladı. Son iki ay kala Kemal Kılıçdaroğlu başka aday kabul etmeyip kendisini dikte ettirince Meral Akşener isyan edip masayı tekmeleyip devirircesine ve kavgada söylenmeyecek “kumar masası” tanımlamasıyla ve “MİLLİ İRADEYİ TEMSİL ETMİYOR” sözleriyle masadan kalktı. Bu arada Meral Akşener hakkında dosyalar var iddialarının ardından Meral Akşener (süt dökmüş kedi gibi) masaya döndü.
Bundan sonra masanın altındaki HDPKK meydanlara çıktı. Ağızlarından salyalar akıtarak kapıları kıracaklarını, Selo ve bütün teröristleri serbest bırakacaklarını söylerken esas maksatlarını açıkladılar. SURİYE’DEKİ STATÜNÜN getirileceğini haykırdılar. Suriye’deki statü neydi? Rejimden bağımsız silahlı kuvvetleri olan, kendi kurallarıyla yaşayan devlet yapısı. İşte bu açıkça ülkeyi bölmek demekti.
Kemal Kılıçdaroğlu, sözde milliyetçi İP ve diğer ittifak ortakları tek bir itirazda bulunmadıkları gibi Kemal Kılıçdaoğlu özerklik vaadinde ve kayyumların kalkacağını, bütün PKK ve FETÖ iltisaklı iştirakli hükümlüleri serbest bırakacağının yanında devletteki görevlerine iade edileceğini defalarca üstüne basa basa ifade etti.
Bütün bunların yanında başta ABD başkanı Biden olmak üzere batılı liderler ve basın yoğun şekilde Millet İttifakı ve HDPKK yı herşeyi göze alarak açıkça desteklediler ve seçildiği takdirde Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bütün talimatları yerine getireceğine dair teminatlar aldılar.
Bu süreçte, Millet İttifakı para dağıtma vaatlerinin ötesinde ekonomide ne yapacağı konusunda hiçbirşey söylemezken, başta milli savunma sanayi ve büyük projelere karşı tehditler savurdular.
Sonuçta, tarihimizde ilk defa bu seçim bu kadar büyük bağımsızlık ve beka seçimi haline geldi.
Erdoğan bütün mitinglerinde hizmet ve samimiyet tanıtım ve vaatlerinde bulunurken, ahlaki ve aile yapımıza tehdit olan LGBT üzerine gideceğine dair açıklamalarda bulundu.
Deva ve Gelecek partilerinin Ak Partiden oy koparacağı başlangıçta belirtilirken bu partiler, Saadet ve Demokrat parti CHP listelerinden seçime girince samimi sağ seçmenin bizzat Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun ifadesiyle CHP ye oy vermeyecekleri dolayısıyla Cumhur İttifakından oy koparamayacağı anlaşıldı.
Bağımsızlık ve beka seçimi haline gelince bu seçimin milliyetçi geçmişiyle ortada olan MHP ve Ata İttifakı ile Sinan Oğan’ın oylarının çok artacağı anlaşılıyordu. Bu durum Erdoğan’a MHP vasıtasıyla oy katkısı sağlarken Ak Partiden hem MHP ve Hem Sinan Oğan’a oy geçişleri olacağı çok net görülüyordu. Böyle de oldu.
İlk tur sonunda milliyetçi diyeceğimiz seçmen oranının %56 üzerinde olduğu ve bu oranın da geçmişten itibaren değişmediği görüldü.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldığına göre bu ruh özeti etkin olacak, Sinan Oğan aksi davranamayacak davransa bile milletimizin güçlü desteğiyle Recep Tayyip Erdoğan %55 civarında oy alarak daha güçlü olarak gelecektir.
TBMM de Cumhur İttifakının kesin çoğunluğu ile birlikte Recep Tayyip Erdoğan, bütün vaat ve projelerini rahatlıkla hayata geçirerek ülkemizin gücünü bölgesel güçten dünya gücü olması yolunda büyük atılım yapacağı sevindirici bir gelişme olarak görülmektedir.
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı. 15.05.2023

Yorum Yaz