CUMHURBAŞKANIMIZIN ÇİN, ENDONEZYA VE PAKİSTAN ZİYARETİ

                       Türkiye Ak Parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, üzerinde oyun oynanan, oynanan oyunlarda figüran olan, verilen roller dışına çıkmayan yapısından uzaklaşarak, tarihinden gelen güç ve enerjiyi, milletinin cihan yönetme kabiliyet ve arzusunu öne çıkaran bir dünya görüşüyle, ülkemizin hak ettiği yerde olmadığını düşünerek, gelişen küresel organizasyonda çevresinde çizilmek istenen yeni haritalarda aleyhine oluşturulacak stratejilere müdahil olmak fikriyatını yürürlüğe koydu.

                Bu görüş çerçevesinde durağan olmayan, gelişen her duruma göre vaziyet alan, bir satranç oyunu gibi kendi oyunu haricinde rakibinin yapacağı hamlelere göre taktikler oluşturan dinamik ve aktif, girişken ve cesur, asla kendisine rol biçilmesini kabul etmeyen, kendi oyununu ve rolünü belirleyen bir dış siyaset, ekonomi, askeri atılımları ve yenilikleri önceleyen, gerekirse yeni duruma göre stratejik ortaklar belirleyen, kimseye mahkûm olmadığının idraki içinde, ortaklarına size mecbur değilim, ya benim dediğim gibi olur ya da ben kendi yolumu çizerim diyen bir dirayete sahip Türkiye var artık dünya sahnesinde.

İşte, bu düşünce Türkiye’ye ve Türk milletine güven kazandırırken, Türkiye üzerine oyunlar oynayan, her denilene boyun eğen bir Türkiye’ye alışmış dünya güçlerine korku salmış ve kendi çıkarlarına tehlike gördükleri bu tutuma karşı planlar yapmaya ve uygulamaya başlamışlardır.

Yıllar önce yazdığım ve  web sitemde ( www.cengizsandikli.com) yayınladığım  “GELECEĞİN SÜPER GÜCÜ TÜRKİYE’Yİ KUŞATMA PLANLARI” başlıklı yazımda da ayrıntısıylaanlattığım 1970 Afganistan’ın SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) tarafından işgalinden itibaren günümüze kadar ele aldığım planlar içinde Türkiye’nin tarihi nüfuz alanı üzerinde yıkıcı ve Türkiye’yi kuşatıcı oyunlarını sahneye koydular. Erdoğan liderliğinde oluşturulan Suriye, Mısır, Tunus Libya güç birliği zincirini kırdılar. Çünkü Türkiye Erdoğan liderliğinde, bu ülkeler askeri, ekonomik ve siyasi işbirliği oluşturarak İsrail’i kuşatan, bölge üzerinde batının ve ABD nin çıkarlarını yok edecek olan bir kuşak oluşturmuştu. Bunun üzerine ayrıca Kuzey Irak bölgesel yönetimi ve İran’la da sıcak ilişkiler kuruluyordu. İşte ABD, İsrail ve batı Arap Baharı adı altında bu ülkeleri alt üst etmiş, Türkiye ile yakın ilişki kurmuş yönetim ve liderleri cezalandırmıştır. Bu şekilde Türkiye çevresinde Ukrayna da dâhil yönetilemeyen devletler kuşağı oluşturmuş ve özellikle PKK, PYD, DAEŞ gibi taşeron örgütlerle ülkemizi tehdit eden eylemlere girişmişlerdir.

Yukarıda değindiğim gibi R. T. Erdoğan, Ahmet Davutoğlu liderliği oynanan her oyuna ve yapılan her hamleye karşı kendi hamlelerini yapmaktadır.

G 20 zirvesi için ülke liderlerini bizzat davet kamuflajı altında Türkiye Çin, Rusya, Endonezya, Pakistan, Şanghay işbirliği ve ASEAN birliği ile ortaklık girişimlerinde bulunmaktadır. Türkiye Füze Savunma Sistemi projesi dâhilinde teknoloji transferi ve ortak üretim şartını ileri sürerek çıktığı ihalede NATO ülkeleri bu şarta uymayınca, Çin’le anlaşabileceği restini çekmiştir.

Çin şu anda dünyanın ABD den sonra ikinci ekonomik ve üçüncü askeri gücüdür. Hazinesinde dış ticaret fazlası olarak trilyon dolarlar bulundurmaktadır. Giderek teknolojik atılımlarla ABD ve Japonya’ya rakip olmaktadır. Çin tek devlet iki yönetim sistemiyle yönetilmektedir. Komünist rejime rağmen özellikle ekonomik yatırımlar kapitalist sistem üzerinden yapılmakta ve dünyada en çok dış yatırım ve sermayeyi barındırmaktadır. Bu yatırımlar önemli yaptırımlarla kurulabilmekte ve ani çekilmelere karşı tedbirler içermektedir.

İşte Türkiye, yukarıda bahsettiğim ülke ve birliklerle kendine yeni yol haritaları oluşturmakta ve stratejiler belirlemektedir. Bu taktik rahmetli ulu hakan II. Abdülhamit’in İngiltere, Rusya, Fransa ve Almanya arasında her ülkeyi diğer ülkeye karşı kullanarak 33 yıl toprak kaybı olmadan ve geleceğe dönük planlar yaparak hasta adam Osmanlı’yı diri tutmasına benzemektedir. Kendi gücünüz yetmiyorsa diğer ülkeleri birbirine karşı kullanmak ve bu arada güçlenmek çok önemli bir taktiktir. Bu taktiği başarıyla uygulayan II. Abdülhamit emperyalistlerce tahttan indirilmiş ve 9 yıl içinde 3 kıtada hüküm süren, hasta adam olarak anılsa da dünyanın 3. Büyük coğrafyasına sahip Osmanlı imparatorluğu yıkılmıştır.

Bu taktiği başarıyla uygulayan Erdoğan ve Davutoğlu liderliğindeki Ak Parti emperyalistlerce hedefe konmuş, yerli işbirlikçileri ile Erdoğan düşmanlığında birlik oluşturarak aynı Sultan Abdülhamit’in indirilişi gibi indirilmek Türkiye teslim alınmak istenmiştir.

7 Haziran seçimleri bunun için önemliydi fakat tam başaramadılar. Çevremizde her türlü oyunu bu ortamda uygulamaya koymuşlardır. Fakat aktif ve dinamik Türkiye kendi oyununu oynamaktadır ve bu hain planları mutlaka bozacaktır.

Uz. Dr. Cengiz Sandıklı      03.08.2015

İzmir 1. Bölge milletvekili aday adayı

 

Yorum Yaz